5 Şubat 2016,
Günümüzde 20 yaş dişlerini de saydığımızda toplam 28 adet diş bulunur. Eskiden bu sayı daha fazlaydı. Ancak yüzyıllar boyunca genetik ve yeme-içme alışkanlıklarının değişmesi ile diş sayıları hem azaldı hem de çene yapısı küçüldüğünden çoğunlukla 20 yaş dişleri diye ifade edilen dişler ağızda süremediği için gömük kaldı. Bu gömük 20 yaş dişleri tam gömük ve yarı gömük olmak üzere ikiye ayrılır. Tam gömük dişler genellikle çene kemiği içinde bulundukları için hastalara herhangi bir şikayet vermezler. Yarı gömük dişler ise kısmen çene kemiği içinde yer alırlar yani bir bölümleri ağız içinde bağlantısı vardır. Bu yarı gömülü dişlerin olduğu bölgeler tam olarak temizlenemediği yani ağız hijyeni tam olarak sağlanamadığı için genellikle perikoronitis adı verilen iltihabi durumlar gelişir.
Bu iltihap varlığında öncelikle antibiyotik tedavisi önerilir. Antibotik kullanımının ardından hastadaki ağrı ve enfeksiyona yönelik şikayetler geçtiği için genellikle hastalar diş çekimine pek yanaşmazlar. Ancak etken yani yarı gömülü durum devam ettiği sürece bu iltihabi risk devam ettiğinden çekilmesi önerilir.
Bazı durumlarda da 20 yaş dişleri ağızda tam olarak sürer ve okluzyondadır yani karşı çenedeki dişlerle temas halindedir. Çiğneme işlevine katılan ve ağız içerisinde sürmüş olan dişlerin çekimine gerek yoktur. Bazı durumlarda ise 20 yaş dişi ağız içinde yerini almıştır ancak karşıt ark dediğimiz diğer çenede karşılığı olmadığından bu dişler yine çekilmelidir. Çünkü dişlerde karşılıklı temasa gelme eğilimi vardır. Üst ya da alttaki 20 yaş diş eksikliğinde dişler temasa gelmek için uzamaya başlar. Uzaması, ağız hijyeninin tam sağlanmaması ve yanak ısırmasına sebep olması gibi nedenlerden dolayı bu tarz 20 yaş dişlerinin çekilmesi uygundur.
Sonuç olarak yarı gömük 20 yaş dişleri ile ağızda sürmüş ancak karşılığı olmayan 20 yaş dişlerinin çekimi uygundur. Bu bağlamda her 20 yaş dişinin çekilmesi gerekir gibi bir ifade kullanmak yanlış olur.
