Diş eti iltihabı olan bireyler elbette implant yaptırabilirler. Ancak öncelikle bu hastaların tedavi görmeleri gerekmektedir. İmplant diş ve diş eti sağlığı iyi olan ve ağız hijyeni optimum seviyede olan hastalara uygulanmalıdır. Çünkü, implant cansız bir materyal olsa da etrafındaki canlı dokular olan kemikte ve implant mukozası olarak bilinen dişetine benzer dokuda bakteriyel saldırılara karşı reaksiyon gelişebilir. Bu reaksiyon ”peri-implantitis” ve ”peri-implant mukozitis” şeklindeki implant hastalıkları ile ortaya çıkmaktadır. Peri-implant mukozitis tıpkı doğal dişlerdeki gibi basit seviyedeki diş eti iltihabını, peri-implantitis ise kemik kaybı ile karakterize olan ve doğal dişteki periodontitis hastalığına benzer hastalıkları temsil etmektedir.
Araştırmacılar bu hastalıklar varlığındaki bakteri örneklerini incelediklerinde, mevcut ağız dokusunda yer alan bakterilerin aynısının implant etrafında kolonize olup çoğaldıklarını tespit etmişlerdir. İmplant hastalıkları uzun dönemde implant kaybına sebep olabileceği için, bu hastalıkları başlatıcı etkenlerin ortadan kaldırılması gerekmektedir ki bunların başında ağız hijyeni eksikliği, diş eti iltihabı ve dişeti hastalıklarının ortadan kaldırılması gelir.
Diş eti iltihabı da çeşitli kategorilere ayrılmaktadır. Genel olarak 2 şekilde görülen dişeti iltihabı gingivitis ve periodontitistir. Gingivitis hasta ağız hijyenini sağlaması ve diş taşı temizliği ile ortadan kalkarken; periodontitiste diş taşı temizliği ile bazı durumlarda ileri cerrahi işlemler, yumuşak ve sert doku greftleri ve kemik tozunun da kullanıldığı cerrahi müdahaleler tedavi için gerekli olabilir. Ancak tüm bunların temelinde amaç enfeksiyon ve bakterilerden uzak bir ağız ortamına implant yerleştirilmesidir.
İmplant hastalıklarının oluşmaması ve önüne geçilmesinin nedenlerinden biri de implant etrafındaki mukozanın anatomik ve biyolojik yapısının doğal dişlere göre daha zayıf olmasıdır. Normalde doğal dişlerde dişeti etrafında implantta ise implant mukozasında fibril denilen ve iltihabın ilerlemesini engellemekle görevli yapılar vardır. Aynı seviyede iltihap oluştuğunda dişte bu enfeksiyonun kemik dokusu ve alt tabakalara ilerlemesi daha zor iken; implant etrafındaki mukozada ise halat şeklindeki fibril denilen yapıların dizilimi doğal diştekine göre enfeksiyon ilerlemesine daha müsait olduğu için hastalığın oluşum ve ilerleme hızı implantlarda daha fazla olacaktır. Sonuç olarak; diş eti iltihabının önlenmesi veya oluşan diş eti iltihabının giderilmesi; implant başarısını etkileyen önemli faktörlerden birisidir.